Eğer diyetteyseniz ya da tıbbı nedenlerle birkaç kilo vermek
istiyorsanız ne yemeniz konusunda dikkatli olmanız en iyisidir. Bu yüzden her
zaman süpermarkette alışverişe tok karnına gitmeniz tavsiye ediliyor.
Aslında, bu tavsiye nedenini tahmin etmek zor değil: bu
açlık sancıları içinde ve elinde bir sepet ile ağzınızın sulanmasına neden
olacak herhangi bir yiyecek alış-veriş listesinde olmasa bile sizin
tarafınızdan muhtemelen alınacaktır. Nasıl bir paket çikolatalı kurabiyeye, bir
paket patates cipsine, raftan sallanan sosislere, size al beni diyen dondurmaya
karşı koyabilirsiniz ki?
Yanında ağzınızı sulandıran kavanoz görürseniz nasıl sade ve
az yağlı yoğurt seçebilirsiniz? Çalışın kesinlikle tok karnına olarak
genellikle, yiyecek almak için gittiğiniz süpermarket ya da dükkânlara gidin.
Bu şekilde alış veriş listenizde meyve, sebze, organik ürünler okuduğunuz zaman
artık neyin nerede olduğunu bildiğinizden diğer raflar önünde zaman geçirmeden
ve iştahınızı kaldıracak ve ağzınızı sulandıracak ürünleri görmeden hemen
istediğiniz gıdaları alıp çıkacaksınız.
Bu sefer, bu basit düşünceni ABD-nin İthaka Cornell
Üniversitesi (NY) araştırmacıları tarafından yapılan bir çalışma onaylamıştır.
Bu araştırmaya iki gruba ayrılan 68 kişi katılmıştır. 34 kişiden oluşan ilk
grup, akşam yemeğinden önce ve 5 saat açlıktan sonra, ikinci grup ise krakerden
oluşan bir aperatif den hemen sonra alışverişe gönderilmişler. Sonuç? Aç
şekilde alışverişe çıkan grup diğer gruptan daha yüksek kalorilik değere sahip
daha fazla ürün satın aldı. İç Hastalıkları Dergisinde yayınlanan çalışma, abur
cubur gıdaların daha çok tüketilmesini maliyet bakımıyla beraber, aynı zamanda
insanların işten sonra ya da henüz yemek yemeden alışveriş alışkanlıklarının
olması ile de bağlı olduğunu gösterir. Abur cubur ve yüksek kalorili zararlı
gıdalar almanızı önlemek için size küçük bir tavsiyemiz var: alışverişe ya tok
karına ya da “karnınızın” kurbanı olmayacağınız diğer saatler de gidin.